0507 876 82 71
Ana SayfaErzincan AvukatVelayetin Değiştirilmesi Davası

Velayetin Değiştirilmesi Davası

Velayetin değiştirilmesi davası, evlilik birliğinin sonlandırılması akabinde müşterek çocuğun velayet hakkını elinde bulunduran tarafın çocuğun bakım, koruma, eğitim gibi ihtiyaçlarını gidermediği veya eksik giderdiği hallerde açılan bir dava türüdür. Velayet hakkını elinde bulunduran taraf müşterek çocuğun her türlü yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak zorundadır. Çünkü velayet kamu düzenine ilişkindir ve çocuğun menfaati her şeyden üstün tutulmalıdır.

Velayet hakkının değiştirilebilmesi için velayet verildiği tarihten sonra gerçekleşen haklı bir sebep ya da çocuğun üstün yararının korunmasını gerektirecek bir olay yaşanmış olmalıdır. Velayetin değiştirilmesi davasına konu olabilecek başlıklar genel hatlarıyla şöyledir:

1-Çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi: BM çocuk hakları sözleşmesi gereğince çocuk ana ve babasından mahrum bırakılamaz. Bu sebeple velayet altındaki çocuk ile velayet hakkına sahip olmayan ana veya baba arasında kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi davasına konu olacaktır.

2-Çocuğun fiilen velayeti elinde olmayan tarafa veya başkaca üçüncü kişilere bırakılması: Çocuğun üstün yararı ve menfaatine aykırı olan bu durum açıkça velayetin değiştirilmesi davasına konu olacaktır.

3-Çocukla ilgili velayet görevlerinin yerine getirilmemesi: Çocuğa yeterli ilgi ve sevgi gösterilmemesi , ona karşı yükümlülüklerinin yeterince yerine getirilmemesi de velayetin değiştirilmesi davasına konu olacaktır.

4-Diğer :Çocuğun sağlık, eğitim, ahlak ve güvenlik gibi ihtiyaçlarının sağlanmadığı durumlarda da işbu dava gündeme gelebilecektir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde yer alan velayet görevleri genel hatlarıyla şöyledir;

a-Müşterek çocuğun şahsına bakmak, ilgilenmek,

b-Onları gözetip korumak, geçimlerini sağlamak,

c-İyi ahlak sahibi olarak yetiştirilmelerini ve eğitimlerini sağlamak.

Medeni kanunda verilen bu yetkileri ebeveyn yerine getirmek zorundadır. Aksi halde velayetin değiştirilmesi davası gündeme gelecektir. Söz konusu dava velayetin değiştirilmesi talebiyle gündeme gelebileceği gibi aile mahkemesi hakimi re’sen de gözetebilir.

Velayet hakkını elinde bulunduran kişinin çocuğun üstün yararına aykırı davranması durumunda, Türk Medeni Kanunu m. 346 “Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.” ve m. 347 “Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş halde kalırsa hakim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hakim aynı önlemleri alabilir. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır. Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.” maddeleri gereğince çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü durumlarda hakim gerekli önlemleri alacaktır. Öncelikli konu çocuk olduğu için, ayrılık ve boşanma davasından bağımsız olarak velayet konusunda tedbir kararları verebilecektir.

Velayet hakkının kötüye kullanıldığının tespiti halinde, velayet hakkının kaldırılmasının yanı sıra hapis cezası ile de cezalandırılması kararı verilebilecektir. HMK m. 398 gereğince, “…tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.” hükmü düzenlenmiştir. Yani velayet hakkını kötüye kullanan kişinin bu hak elinden alınabileceği gibi aynı zamanda bu kişi hakim kararı ile disiplin hapsi ile cezalandırılabilmektedir. Bu ciddi ve karmaşık bir meseledir. Bu sebeple davanızı yürütmek için bir avukatla görüşmek sizin yararınıza olacaktır.

Velayetin değiştirilmesi usulünde görevli mahkeme Aile mahkemesi (Aile mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.), yetkili mahkeme ise kural olarak davalının yerleşim yeri olacaktır. Ancak Türk Medeni Kanunu m. 21 ”Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri , ana ve babasının, ana ve babasının ortak yerleşim yeri yoksa çocuğun kendisine bırakıldığı, ana ve babasının yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturduğu yer onun yerleşim yeri sayılır.” hükmü uyarınca davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de davayı açabilir. Ancak yetki itirazı var ise öncelikle yetki konusunda taraf delilleri toplanmalıdır.

İşbu dava adli tatilde görülebilecek davalar arasında yer almaktadır. Aynı zamanda velayetin değiştirilmesi davası anlaşmalı ya da çekişmeli boşanmadan sonra istenebilir. Taraflar arasında anlaşmış olsa da değişen şartlar çocuğun menfaatini kötü etkiliyor ise velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Basit yargılama usulü izlenen bu davada tarafların yaşam alanları incelenmeli ve çocuk idrak yaşında ise dinlenmelidir. Velayetin değiştirilmesinden sonra velayeti kendisine verilmeyen eş hakkında iştirak nafakasına hükmedilebilir. Velayeti kendinde olmayan eş de çocuğun bakım, eğitim ve diğer giderlerine katkıda bulunmak durumundadır.

Bize Ulaşın

Telefon:
0536 781 33 46
0507 876 82 71
E-posta:
ayaydin.av@gmail.com av.ardaktekin@outlook.com
Adres: Karaağaç Mah. Fevzipaşa Cad. Yeşil Plaza Kat: 4 No: 18
Merkez / Erzincan

Aktekin ve Ayaydın Hukuk Bürosu

Hizmetlerimiz